Ana Sayfa Arama
Sosyal Medya

    Uzman isim Borsa İstanbul’da hevesimiz kursağımızda kaldı diyerek endeks seviyesini verdi

    A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul’da bir süredir yaşanan sıkıntıları paylaştı ve hem yatırımcı hem de şirketler açısından süreci değerlendirdi.

    A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul'da bir

    Özellikle endeks tarafında oluşan beklentinin sürekli olarak gerçekleşmediğinin altını çizen Üzeyir Doğan, tükenmişlik sendromuna dikkat çekerek şunları söyledi:

    Tam tabiri aslında tükenmişlik sendromuydu. Yani çok güzel manşet attın sen orada. yaşadığımız durum buydu. Bir yıldır hem de yani böyle arada bir iki defa bir iki ay gülmeye teşebbüs etti. Sen misin o gülen deyip ertesi gün daha büyük şamar yedi ve oturdu ağlamaya devam etti. Yani gerçekten  maalesef sıkıntılı bir dönemi geride bıraktık. Hani böyle anlatınca böyle sanki keyifli anlatıyormuş gibi geliyoruz ama gerçekten yaşayan bilir diyelim. Yani gerçekten bu süreci hepimiz hissettik yani ilklerimize kadar.

    Uzman isim Borsa İstanbul'da hevesimiz kursağımızda kaldı diyerek endeks seviyesini verdi

    Hani bunu yatırımcısı da hissetti, aracı kurumları da hissetti, şirket sahipleri de hissetti, herkes hissetti. Yani şimdi bakıyorsun hani yatırımcı para kaybetti. Aracı kurumlar komisyon gelirlerinde yani artık  ciddi manada bir geri dönüş oldu. Yani artık aracı kurumların neredeyse komisyon gelirleri genel yönetim giderlerini karşılayamaz hale geldi. Böyle bir tablo ortaya çıkmaya başladı. Şirket sahipleri hisselerinin değerinin düşmesinden muzdarip oldu. Onun sıkıntılarını yaşamaya başladı. Hani derken üst üste her şey bindi ve piyasa paydaşlarından mutlu olan olmadı.

    BORSADA HALKA ARZLAR DA GERİ ÇEKİLDİ

    Yeni halka arz edilmek isteyen şirketler de bu işe askıya almak zorunda kaldı. Onlar da sermaye piyasalarının bu kaynağı erişimde mahrum kaldı. Onlar da muzdarip oldu. Yeni halkı arz düşünenler daha düşünmeyi bıraktı. Yani şu süreçte zaten mevcutlar olamıyor. Biz nasıl yapalım diye. Onlar kenara çekilmeye başladı.

    Yani tüm paydaşları olumsuz etkileyen bir süreç yaşadık. Geçen sene mayıs ayından itibaren işte şimdi de mayıs ayındayız. Tam bir yıl yani hele ki yüksek enflasyonun olduğu bir yerde bu bir yıl muazzam bir süre. Çünkü yerinde saymak bile aslında sana her gün para kaybettiriyor. Yani bir yılda enflasyon ne olmuş? %38 olmuş. Aynı rakamda kalsam bile %38 reel kaybım var. Üstüne bir de burada zaten kaybettin.

    BORSADA ŞİRKETLER DEĞER KAYBETTİ

    Şirketlerin de değer kaybetti. Bir de onları düştü. Hani reelde %50 %60 kayıplar söz konusu. Hani biz her zaman yatırımcıya işte şöyle böyle diyoruz. İşte uzun vadeli yatırımcı olun. İşte güvendiğiniz şirketlerde olun. Büyük şirketlerde olun. Geçen sene kısmen bu işledi bir süre. Yani baktığın zaman büyük şirketlerden iyi olanlar gerçekten getiri de sağladı belli bir dönem. Ama sonrasına geçtiğimizde artık kim olduğu fark etmeksizin hepsi bu satış sürecinden etkilendi. Yani etkilenmeyen 3 tane sektörümüz, şirketimiz daha doğrusu kaldı diyelim. Geri kalan herkes bu reel kayıptan nasibini aldı. Bazı şirketler hele ki özellikle önceki yıllarda çok sert yükselenler inanılmaz sert düştü.

    Reel kayıplar son 1 1,5 yılda oradaki şirketlerde %80 %90 yani şirkete bakıyorsun zaten %50 60 düşmüş. Bir de enflasyondan dolayı kayıp var. Bunu da koyduğun zaman zirve seviyelerine göre yani o coşkunun olduğu dönemlere göre kayıplar reelde %80 90. Yani muazzam bir kayıp furyası yaşadık ve maalesef bunları yerine koymak da çok kolay değil. Çünkü 100 liran varken %50 kaybettiğinde paran 50 liraya düşüyor ama tekrar 100 liraya çıkabilmesi için %100 kazanman gerekiyor. Yani o kayıpların maalesef bir kısmının üzerine su içildi. Olan yatırımcı da burada gerçekten uzun vadeli yatırımcıya döndü.

    Uzman isim Borsa İstanbul'da hevesimiz kursağımızda kaldı diyerek endeks seviyesini verdi

    Artık %3 çıkmış, %3 düşmüş. Yani kimsenin umurunda değil. Yani bugün piyasa %2 artı diyelim. Bu artı kimseyi artık şey yapmıyor, ilgilendirmiyor. Yani %2 yani kaybın yanında ne ki diyor? Biz artık burada uzun vadeli yatırımcı olduk zaten. Bekle babam bekle moduna geçti. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Ve işin pis tarafı yani bir umut vardı Mart ayına kadar ve aslında toparlanma da çok hızlı olabilirdi ki toparlanıyordu endeks 11.000’lere gelmişti. Daha önceki zirvelere yaklaşmıştı. Biz burada yeni zirveyi görür müyüz? Ne zaman görürüz?

    İşte bayramda 12.000 olur mu? Bayram sonrası işte Avrupa Birliği, Amerika ilişkileri, yeni not artışı beklentileri, enflasyon düşüyor, faizler düşüyor. Acaba yılı 16.000 mi kapatırız, 20.000 mi kapatırız? Bunları konuşmaya başlamıştık. Hevesimiz kursağımızda kaldı diyelim. Ve tekrar döndük. Şimdi kaç ay daha bu iş böyle gider? Endeks, daha da düşer mi yoksa bulunduğu seviyelerde yatay durarak nominal olmasa da reel olarak mı kaybettirir? Bunun hesabını yapmaya başladık ve maalesef o pozitif beklentilerimizin birçoğu da hani derler ya bir sonraki bağra kaldı. Yani ciddi manada ötelenme oldu burada. Şu an durum tam olarak bu açıkçası borsa tarafında.