Türkiye’de koronavirüs salgınıyla başlayan ve Suriyeli mültecilerin de akınıyla devam eden kiralık konut arzı mülk sahibi ile kiracıların arasını açtı.
Özellikle Çin’de başlayarak tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını ve ardından yaşanan 6 Şubat depremleri sonrasında kiralık konut arzı can sıkıcı hale geldi.
Üzerine globalde tüm ülkelerin ekonomilerini sarsan yüksek enflasyon ve kırılan tedarik zincirleri de eklenince kira fiyatlarında astronomik rakamlar ortaya çıktı.
2021 yılında orta üst seviye sayılacak kiralık konutların bile 2.500 lira olduğu dönemde bu rakamlar günümüzde 50 – 60 bin lira seviyelerine ulaştı. 2021 yılında asgari ücretten aşağıda kalan bu rakam halihazırda 3 katına çıkmış durumda.
KİRALIK KONUT SORUNUNA 2 TARAFLI ÇÖZÜM
Yaşanan durumun İstanbul genelinde mülk sahiplerinin konutlarını kiraya vermelerinden çekinmesinden de kaynaklandığına dikkati çeken Gayrimenkul Uzmanı Nilüfer Kas, İstanbul ajansının 700 bin adet konutun boşta beklediği verisine vurgu yaptı.
Kiralık konut arzına iki taraflı bir çözüm önerisi sunan Gayrimenkul Uzmanı Kas, mülk sahiplerine vergi muafiyeti ve sorunlu kiracıyı tahliye edebilme kolaylığı sağlandığı takdirde söz konusu 700 bin konutun işlevsel hale gelebileceğini belirtti. Bu sayede kiralık konut arzı sorununun çözülebileceğini belirten Kas, kiralık daire fiyatlarının da aşağı geleceğini söyledi.
Gazeteci Burcu Uğur’a konuk olan Kas’ın konuya ilişkin sözleri şöyle:
“Arzımızın az olduğunu biliyoruz. Kiralıkta arz az. İstanbul ajansı yaklaşık 2 3 yıldır bas bas bağırıyor. 700.000 konut İstanbul’da boş. Bu insanlar neden bu konutları boş tutup kiraya vermiyorlar; çünkü vergiler yüksek. Hiç bunu konuşuyoruz ama kiralayan kişi yani mülk sahiplerine ekstra bir vergi getirmek yerine vergi kolaylığı getirilmeli. Belki bu 700 bin konutun sisteme sokulmasının bir yolu olabilir.
Birçok vatandaş kiracıyla yaşadığı sorunlarda yılan hikayesine dönen davalar var. Eğer biz yasal olarak tahliye süreçlerini kolaylaştırırsak diyecek ki vatandaş; ‘kiraya veririm sıkıntı mı yaşadım tahliye ederim.’ Ama yaklaşık istinafıyla mahkeme süreciyle 7-8 yıla ulaşınca tahliye süreci sütten ağzı yanan yoğurdu da üfleyerek yiyor.”