Tarım ve Orman Bakanlığı aile işletmeleri için kolları sıvadı. Yurt dışından getirilen angus, brangus, şarole gibi büyükbaş hayvanlar gelen talep doğrultusunda aile işletmelerine uygun fiyattan satılacak. Eğer bu danaları almak isteyen veteriner, ziraat mühendisi gibi meslek gruplarında çalışıyorsa 30 adet büyükbaş alma hakkı tanındı. Bu işletmelere yem desteği ve yanı sıra yıllık 270 bin TL gibi bir para yardımı sağlanacak. Pek çok kişiyi heyecanlandıran yeni hayvan projesi hakkında Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 Şubat Pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra hayvancılıkla ilgili önemli bir projeyi açıkladı. Kırsalda bereket hayvancılığa destek projesi olarak açıklanan bu çalışma aslında bir süreden beri Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen bir proje hatırlarsanız. 26 Şubat 2024’te tarım ve orman Bakanı İbrahim Yumaklı hayvancılığın 5 yıllık yol haritasını açıklamıştı.
Ve o 5 yıllık yol haritası içerisinde yurt içinde hayvancılığı geliştirmek üretimi arttırmak amacıyla da Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Et ve Süt Kurumu arasında bir protokol imzalanmış ve bu çerçevede de Türkiye’de içeride yani yurt içinde damızlık üretimi ile ilgili bir proje bu. Tabii Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı bu proje kapsamında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü yani bakanlığın bir kurumu olan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü aile işletmelerine gebe büyükbaş yani gebe düve temin edecek.
Bu proje dediğim gibi Et Süt Kurumu ile TİGEM tarafından yürütülüyor. Et ve Süt Kurumu yurt dışından düve ithal ediyor. Boş düve ithal ediyor ve bunları Tigem’e veriyor TİGEM de bunları tohumlayarak düveleri üreticiye aile işletmelerine verecek. Burada erkek olan buzağılar et üretiminde dişi olanlara sütçülükte yani süt hayvancılığında değerlendirilecek. Burada dediğim gibi daha çok aile işletmeleri hedefleniyor.
Gençlere, kadınlara ve depremin yaşandığı bölgedeki üreticilere öncelik verilecek. Düve alacak üreticiler Ziraat Bankasından sübvansiyonlu yani düşük faizli kredi kullanabilecek. Bu krediler 2 yıl ödemesiz 3 veya 5 yıl vadeli krediler olacak. Ve ayrıca üreticilere en fazla 15 hayvan verilecek yani burada verilecek derken de hep şunu söyleyeyim. Satılacak aslında uygun fiyatla satılacak. Hani üreticiye verilecek derken sanki bedava veriliyor gibi algılanmasın.
Bu üreticiye satılacak ve bir üretici en fazla 15 hayvan alabilecek ama küçük aile işletmeleri olduğu için diyelim ki bir aile ben 5 tane almak istiyorum veya 10 tane almak istiyorum. Onun da bu talebi karşılanacak ama üst limit 15 hayvan olarak belirlendi. Ama eğer ziraat mühendisi veteriner hekim gıda mühendisi ve yani meslek gruplarından birisi ben hayvancılık yapmak istiyorum bu işi bilinçli olarak sürdürmek istiyorum derse onlara 15 yerine 30 hayvan verilebilecek. Burada bir yıl boyunca Cumhurbaşkanı da bunu açıkladı.
Aylık olarak asgari ücret kadar bir destek verilecek. Bu aile işletmelerini yani diyelim ki bir aile işletmesi TİGEM’den 15 tane hayvan aldı. İşte bu işletmeye yıllık olarak toplamda 270.000 liralık bir yem desteği, besleme desteği sağlanacak. Yine ilk satın alındığında TARSİM tarafından 1 yıllık sigortalı olarak bu hayvanlar üreticiye verilecek. Ve o bir yıllık ilk sigortasının parasında yine devlet tarafından karşılanacak. Tabii daha önce dediğim gibi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı hayvancılığın 5 yıllık yol haritasını açıklarken bundan bahsetmişti.
Aslında Türkiye’de hayvancılıkla ilgili birçok proje birçok yatırım ne yazık ki hep ithalata dayalı olarak yapılıyor. Burada da yine Et ve Süt Kurumu dışarıdan hayvan ithal edecek. Et ve Süt Kurumu daha önce Avrupa’dan 6.000 baş boş düve ithal edeceğini duyurmuştu. Bunların Hatta 4000’i şarole ve limuzin cinsi, 2000’in de angus olacağı ifade edilmişti. Ama şimdi ilk hayvanlar Iğdır’a geldi. Iğdır Tabii Türkiye hayvancılığında önemli merkezlerden birisi.
Yani mera hayvancılığının yapılacağı bir bölge. Iğdır, Erzurum, Ağrı, Kars buralar zaten geçmişte de Türkiye’nin mera hayvancılığının en yaygın olduğu bölgeler. Ama daha sonra uygulanan yanlış politikalar nedeniyle buralara hep ithal hayvanlar getirilerek Türkiye’de ne yazık ki hani hayvancılığın ana merkezi olarak diyeceğimiz bu bölgeler ithal hayvan besleyen bir noktaya geldi. Şimdi bu projeyle özellikle TİGEM’in Iğdır İşletmesine yeni bir model denenecek. Ağırlıklı olarak da buraya angus ve Brezilya’dan Uruguay’dan işte brangus olarak da nitelendirilen hayvanlar getirilecek.
Ve burada temel amaç TİGEM yetkilileriyle de görüştüm. Temel amaç Iğdır ve o bölgede yeniden mera hayvancılığını canlandırmak, üst düzeye getirmek ve asıl nihai hedef ise artık hayvan ithalatını bitirip tamamen kendi hayvan ihtiyacımızı kendimiz karşılayacağımız bir proje. Bu anlamıyla önemli bir proje. Yine Şanlıurfa’daki Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü bir damızlık merkezi gibi çalışacak. Hani bunlar söylendiğinde gerçekten önemli. Umarım ki yapılır. Çünkü Türkiye’nin artık hayvan ithalatına bu kadar çok para ödemesi bir yerde kesinlikle bitmesi lazım. Yıllardır hep anlatıyorum.
Hani 15 yıldır kesintisiz devam eden bu ithalat artık sonlandırılmalı. Öyle bir noktaya geldi ki yarın öbür gün biz zaten istesek de bulamayacağız. Yani bugün Brezilya Uruguay artık diyor ki ben size hayvan yerine et vereyim hayvan vermeyeyim yani çünkü et verdiğinde onun için daha katma değerli daha yüksek parayla vermiş olacak. Ayrıca derisini satacak sakatatını ayrıca satacak. Yani dolayısıyla Türkiye’nin yerli üretimini mutlaka ama mutlaka arttırması gerekiyor.
Ama bugüne kadar dediğim gibi 15 yıldır bu ithalat kesintisiz olarak devam ediyor. Proje ne zaman başlayacak benim yine TİGEM yetkililerinden edindiğim bilgi bahar itibariyle başlayabilir. Zaten iklim koşulları gereği de yemin temin edilmesi, aile işletmelerine bu hayvanların verilmesi teslim edilmesi, kredi işlemleri… Bahar ayında ancak başlayabilecek ve burada dediğim gibi temel hedef aile işletmelerinin desteklenmesi artı üretimin artık Türkiye’de yapılması yani umarım ki bu hedefler gerçekleşir ve Türkiye’de üretici gerçekten de bu hayvanları para kazanır.