Ana Sayfa Arama
Sosyal Medya

    SPK Başkanı yeni yatırım aracını duyurdu! “Herkes ev sahibi olabilir”

    Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ömer Gönül, gayrimenkul geliştiricileri için finansman seçeneklerini çeşitlendirmek amacıyla hem mülk tahvili hem de dönüştürülebilir tahvil özellikleri taşıyan yatırım aracı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Konut sektörüne kaynak oluşturacak yeni tahvil aracı ev sahibi olmak isteyenlere de hem güvence hem de esnek yatırım imkanı sunacak. ABD ve Avrupa ülkelerinde de uygulanan sistemle Borsa’da küçük miktarla yatırımk yapar gibi konut tahvilleri alarak birikim yapıp ve ev sahibi olmanın önü açılıyor…

    Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ömer Gönül, gayrimenkul geliştiricileri için finansman

    Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ömer Gönül, gayrimenkul geliştiricileri için finansman seçeneklerini çeşitlendirmek amacıyla hem mülk tahvili hem de dönüştürülebilir tahvil özellikleri taşıyan bir tahvil aracı üzerinde çalıştıklarını duyurdu. Yeni yatırım aracı, geliştiricilerin gayrimenkul projelerini finanse etmek için tahvil ihraç etmesini ve yatırımcıların tahvili bir mülke dönüştürmesini veya mülkün fiyatından memnun kalmazlarsa faiziyle birlikte nakit tutarını almasını öngörüyor.

    YENİ YATIRIM ARACI NASIL İŞLİYOR?

    Ömer Gönül’ün duyurduğu, hem mülk tahvili hem de dönüştürülebilir tahvil özellikleri taşıyan yatırım aracı hibrit finansman enstrümanı olarak biliniyor ve birçok ülkede uygulanıyor. Başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok finansal piyasada yaygın olarak kullanılıyor. Özellikle bankacılık sektöründe, finansal krizler sonrasında sermaye yapısını güçlendirmek amacıyla “Koşullu Dönüştürülebilir Tahviller” gibi türevleri geliştirildi.

    Yeni yatırım aracı, ev sahibi olmak isteyenlere küçük bütçelerle yatırım imkanı sunuyor.
    Yeni yatırım aracı, ev sahibi olmak isteyenlere küçük bütçelerle yatırım imkanı sunuyor.

    Bu tahvillerde latırımcılar, ellerindeki tahvilleri belirli şartlar altında doğrudan bir gayrimenkul mülküne dönüştürebilirler. Bu, yatırımcının tahvilini kullanarak bir mülk sahibi olmasını sağlıyor. Eğer yatırımcı, mülkün fiyatından veya diğer koşullardan memnun değilse, tahvilin vadesi geldiğinde anapara ve faiz ödemesini nakit olarak alabiliyor.

    Gayrimenkul geliştiricileri için alternatif bir finansman yöntemi sunan bu sistem, ev sahibi olmak isteyenler piyasa koşullarına göre mülk sahibi olma veya nakit geri ödeme arasında tercih yapabilirler. Geleneksel mortgage veya konut kredilerine kıyasla, bu tür tahviller aracılığıyla mülk edinmek, daha düşük finansman maliyetleri ve faiz oranları sunabiliyor.

    SINIRLAMALAR SÜRECEK

    Öte yandan Ömer Gönül, fiyat dalgalanmalarına karşı 2020 yılında getirilen sınırlamaların, perakende yatırımcıları aşırı risklerden korumak için çok önemli olmaya devam ettiğini söyledi. Bir hisse senedinin bir günlük seansta en fazla yükselebileceği veya düşebileceği sınır şu anda bir önceki günün kapanışına göre yüzde 10 olarak belirlenmiş durumda.

    Bu kısıtlamalar ve aynı dönemde getirilen açığa satış yasağı, Türkiye’nin hisse senedi piyasasını yeniden şekillendirdi ve yabancı fonlardan ziyade yerli yatırımcıların hakimiyetine bıraktı. Açığa satış yasağının 2025 yılında en büyük 50 hisse senedi için kalkacak olmasıyla birlikte, piyasa katılımcıları başka gevşeme adımlarının bunu takip edip etmeyeceği konusunda spekülasyon yapıyor.

    Bu arada SPK Başkanı Gönül, özellikle işlem hacminin düşük olduğu dönemlerde eşit olmayan bir oyun alanı yarattığı için eleştirilen algoritmik ticaretin rolünü savundu.

    Bloomberg’e verdiği bir röportajda Gönül “Orta ya da uzun vadeli yatırım yapıyorsanız, algoritmalar sizi ilgilendirmez. Günlük alım satım yapanlar için bunlar piyasa dinamiğinin bir parçasıdır. Bu uygulamalar yasaldır ve borsa tarafından düzenlenmektedir” dedi.

    Gönül, kurulun birincil sorumluluğunun, yatırımcıların hangi şirketleri desteklemesi gerektiğini dikte etmek değil, izahnamelerde doğru açıklamayı sağlamak olduğunu söyledi.

    Kasım ayında Sermaye Piyasası Kurulu, para piyasası fonlarının portföylerinin yüzde 10’unu devlet tahvillerine ayırmalarını zorunlu kıldı. Gönül, kuralın doğrudan devlet tahvillerini desteklemeyi amaçlamadığını söyledi ve alınan önlemi yatırımcıları daha güvenli varlıklara yönlendirmenin bir yolu olarak çerçeveledi.