Yorumlarıyla son zamanların en dikkat çeken uzmanlarından Yıldırımtürk, altın fiyatlarındaki düşüşün ardından durgun bir döneme giren altın yatırımcısı için yol haritası oluşturabilecek nitelikte analiz yaptı. İşte Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün açıklamaları:
YÜZDE 40 ALTIN OLMASI DOĞRU OLUR
Bir portföy yapmak gerekirse, yine %40 altının her zaman bulundurulması doğru olur. %30 da şu anda bayağı gerilemiş olan ve temeli sağlam hisseler var; bunu uzmanlara sormak suretiyle Borsa İstanbul 30 endeksinden seçici olmak kaydıyla bir portföy oluşturulabilir. Oradaki paraya çok fazla ihtiyacınız olmayacak şekilde yatırım yapmak gerekir ve şirketine ortak olduğunuzu düşünerek yapmak gerekir. Bunun yanında, %10 TL’de olması lazım paranızın çünkü bu çok hızlı fiyat değişimleri ve fiyat düşüşleri alım fırsatı getirebiliyor. O zaman elinizde nakitiniz olmazsa bu alımı gerçekleştiremiyorsunuz. Bu fırsatı yakalayabilmeniz için portföyünüzün %10’unda TL bulunmalı; ki zaten faizler de oldukça yüksek, bundan istifade edebilirsiniz.
GÜMÜŞ UNUTULMAMALI
Eurobond düşünülebilir ama tabii gümüşe ne diyeceksiniz diye sorulacak muhtemelen izleyiciler. %5’te gümüş de bulundurulabilir. Gümüş için de şunu söyleyeyim: Geçen yorumda da söylemiştim, ben gümüşün fiziki olarak alınıp satılmasını çok doğru bulmuyorum çünkü Türkiye’de veya altın piyasasında gümüş piyasası gibi bir piyasa yok.
O bakımdan, Türk Lirası cinsinden alım satım farkı biraz daha yüksek seyrediyor. Bunun yanında, yine aracı kurumlarda hesabınız varsa, hisse senedi işi yapıyorsanız veya başka yatırım araçlarını orada alıp satıyorsanız, orada da ons cinsinden gümüşü dolarla kontrat olarak alıp satmanız daha doğru olur. O da %5 filan olmalı. Orada da özellikle 32 dolar ons seviyeleri önemli bir destek seviyesi. Gümüşün onsunda, yükselişlerde de 34-35 dolar seviyeleri önemli. 32 doların altında veya 32 dolar olursa, bu seviyelerden alım yapılıp 34 doları gördüğünüzde orada da satabilirsiniz.
RİSK ALMAK İSTEYENLERE…
Hayır, ben biraz daha risk alacağım derseniz 35’lerde de olabilir. Henüz daha orayı görmedi ama orası da olabilir; oralardan da satış yapılabilir. Çünkü gümüş, bir yatırım aracı olmaktan ziyade endüstriyel metal özelliğiyle hareket ediyor. Orada da bakır fiyatlarını yakından izlemeniz lazım. Geçtiğimiz günlerde bakırın tonu 10.700’lerin üzerine çıkmıştı; şimdi 10.200-10.300 dolar ton seviyesinde. Dolayısıyla, bakırla beraber hareket ediyor. Altınla beraber hareket ettiğinde, bu jeopolitik gerginlikler sırasında gümüş, altın düşerken daha fazla düşüyor. Orada da temkinli olmak lazım.
Fiziki gümüşü neden tavsiye etmiyorum? Fiziki gümüşü aldınız, çok aldınız diyelim. Şu anda 1 kilo altın, 100 kilo veya 101 kilo gümüş alıyor. Dolayısıyla böyle bir gümüş hacminiz var. Siz o kadar almasanız bile, 100 gram altın karşılığı aşağı yukarı 10 gram ya da 10 kilo gümüş almış oluyorsunuz. Bu gümüşü ancak İstanbul’daysanız, Kapalıçarşı’ya yakınsanız alıp satmak daha kolay olabilir fiziki olarak. Ancak Anadolu’nun herhangi bir şehrine gittiğiniz zaman, atıyorum 100 tane kuyumcu varsa, iki tane gümüş işlemi yapan var. Dolayısıyla o iki tane gümüş işletmesinin alım satımına mahkum olmak durumunda kalırsınız. O bakımdan, ben gümüşün fiziki olarak alım satımından ziyade kaydi olarak alım satımının daha doğru bir yatırım olacağı şeklinde düşünülmesi gerektiğini söyleyebilirim.