İş Portföy GMY Nilüfer Sezgin, altın başta olmak üzere neredeyse tüm yatırım araçlarının inişli çıkışlı bir grafik sergilediği şu günlerde yatırımcıya portföy oluşturdu.
Burada tabii ki de herkesin kendi yatırım zamanlamasına yani bu parayı ne zaman kullanacak, ne kadarlık süreyle yatırıma ayırabilir, nasıl bir risk algısı var elbette ki bunlara bağlı olarak değişiyor. O yüzden bu bir yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte, bir fikir vermesi açısından şunu söyleyebilirim:
TÜRK LİRASI CAZİP
Türk Lirası faizinin cazip olduğu bir dönemdeyiz. Dolayısıyla biz mesela portföylerde en fazla ağırlığın şu an hâlâ para piyasası fonları veyahut da serbest para piyasası fonlarına ayrılması yönünde genelde tavsiye veriyoruz. Para piyasası fonları aslında en risksiz yatırım ürünleridir. Dolayısıyla risk algısı yüksek olan bir yatırımcı için hani para piyasası değil de, benim biraz daha hisse gibi daha riskli enstrümanları aslında normalde öneriyor olmam lazım ama hisse senedi piyasasıyla ilgili çok büyük bir beklentimiz maalesef kısa sürede olmadığı için, risk almanın karşılığında elde edilecek getiri farkının da çok yüksek olduğunu yine düşünmediğimiz için yani ki biz buna “risk-reward” diye kısaca söyleyebilirim. O riski almaya değer bir getiri fırsatı var mı diye baktığımız zaman, biz bunun çok fazla olmadığını görüyoruz.
O yüzden portföylerde hangi risk grubunda olursa olsun, ağırlıklı olarak bileşikte %60’ları geçen şu anki şartlarda tabii, faizi olan, getirisi olan para piyasası veyahut da serbest para piyasası ürünlerini genelde öneriyoruz. Serbest para piyasası bu arada fonlara sadece nitelikli yatırımcılar tarafından alınabiliyor. Ama ikisinin arasındaki farkı da olmazsa biraz daha konuşuruz, biraz teknik bir konu.
PORTFÖYDE ALTININ ÖNEMİ
Onun dışında peki kalanla ne yapacağız? Orada da altınla ilgili çok farklı farklı görüşler var. Benim şahsi olarak da bir görüşüm var ama bizim kurum olarak genelde yaklaşımımız şöyle: Altında zaten çok ciddi bir yükseliş yaşandı, dolayısıyla önümüzdeki dönemde biraz daha bu yükseliş eğiliminde zorlanabilir. Altın alternatifi, bunun Türk Lirası’nda faiz kazanmak mesela buna daha iyi bir alternatif, para kazandırabilir görüşündeyiz. Ama bir yandan da çok fazla belirsizlik var. Dolayısıyla altına hiç yer vermemek de olmaz. Yani %5 ila %10 arasında artık yatırımcının biraz kendi şeyine göre altında portföylerinde bulundurabilir diye öneriyoruz.
Eğer illa, “Ben risk iştahım yüksek, hisse senetleri de ucuzladı, illa olayım” diyene %5 civarında en fazla bir öneride bulunuyoruz. Ama çok aslında risk algısı yüksek olmayan yatırımcılar için hiç taşımasalar da dahi olur.
ÖZEL SEKTÖR FONLARINA DİKKAT
Bir diğer önerimiz de bu özel sektör tahvillerine yer veren, içinde özel sektör fonları var. yani ÖST’lere yatırım yapan fonlar. Mesela bizde de TB1 koduyla böyle bir fon var; Trabzon, Bolu şeklinde. Ama farklı portföy yönetim şirketlerinde var. Bir miktar da yine böyle %10 civarında bunlardan alınabilir. Bunları da önermemizin sebebi şu: Şimdi faiz indirimi beklediğimizden bahsediyoruz ya, faiz indikçe tabii ki para piyasası fonlarının getirileri de o faiz indirimiyle birlikte düşüyor çünkü onlar günlük olarak repo yapıyorlar ağırlıklı içinde. Dolayısıyla bugünden ben biraz daha bu yüksek faizi biraz uzun vadeye nasıl yayabilirim diye baktığın zaman, işte özel sektör tahvilleri daha 3 ay, 6 ay gibi vadelerde ihraç oluyor ve onlar bugünkü faiz şartlarında ihraç oldukları için, biraz daha günlük olarak değil de, daha uzun süre bu yüksek faiz ortamından faydalanabilmiş oluyorsun.
Dolayısıyla faiz indiriminin konuşulduğu bir ortamda da o fonun, o yatırım enstrümanının cazip bir alternatif olabileceğini düşünüyoruz. Yine kalanları çeşitlendirmek için yurt dışı hisse %5 civarında artık diğerlerindeki dağılımı nasıl ayarlıyorlarsa… Yani çeşitlendirmek için yurt dışı hisse, altın, az bir miktarda yurt içi hisse kullanılabilir ama ağırlığın para piyasası ve az önce bahsettiğim özel sektör borçlanma araçları fonuna verilebileceği yönünde bir görüşümüz var.