Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Antalya’daki 8. Olağan İl Kongresi’nde geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu. Erdoğan, muhalefetten Bolu yangınına, fırsatçılardan hayat pahalılığına kadar pek çok konuya değindi. İşte Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarından satır başları
Özellikle hayat pahalılığı konusuna dikkat çeken Erdoğan, “Güneyimizdeki gelişmeleri izliyor, kendi hamleleri planlıyoruz. Bir diğer yandan milletimizin canını yakan hayat pahalılığının üzerinden gelmek için refah seviyesini yükseltmek için daha rahat bir iklime sahip olacağız. Bunlarla beraber, bir de muhterislerin hiçbir edep ve ahlak sınırı tanımayan hezeyanlarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz.” şeklinde konuştu.
IMF BORCUNU KAPATIP EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜ KAZANDIRAN BİZ OLDUK
Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan hiçbir hadiseye Türkiye merkezli bakmıyorlar. Daha doğrusu bakmak istemiyorlar. CHP Genel Başkanının kırdığı potların çetelesini tutmaya artık gençlerimizin bile sabrı kalmadı. Artık ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Uzatılan her mikrofana bir şeyler söylüyor. Ertesi gün ben öyle söylemek istemedim diyerek kendi kendini yalanlıyor. Şimdi de çıkmış Amerikan filosuna secde etmekten bahsediyor. Emperyalizme kimin kulluk ettiğini görmek istiyorsan eski genel başkanına bak. Seçim kazanmak uğruna kapısında el pençe durmadığınız hiçbir odak kalmadı. Siz IMF kapılarında el açarken, IMF’ye 23.5 milyar dolar borcu kapatıp ekonomik özgürlüğünü kazandıran biz olduk.
Şunu da hafızana kazırsan çok iyi edersin. Biz yarım asır boyunca emperyalizme ve uşaklarına karşı yürüttüğümüz mücadelenin bir günlük sadakasını versek mevcut CHP yönetiminin 7 sülalesine yeter. Sayın Özel’i muhatap alsak bize yazık, muhatap almasak bu sefer millete yazık. Ne yazık ki Sayın Özel oturduğu koltuğun hakkını hala veremedi.
CHP’nin içerisindeki ayak oyunu bu partiyi içten içe çökertiyor. Böyle giderse yakında ikinci sarı kartı da görecek. Yüzüne gülüp, yanında durup, sırtından hançerleyenleri burada saymıyorum. Nereden bakarsak acınacak durum içinde. CHP’nin içindeki kavga, ayak oyunu, rekabet zaten bu partiyi içten içe çökertiyor. Artık iyice ayyuka çıkan bu koltuk kavgasını CHP’nin kendi meselesidir diyerek zaten nazar-ı dikkate almıyoruz. Bu çamur ülkenin ve milletin bekasını ilgilendiren bu konulara sıçramaya başladığında susma hakkımız kalmıyor. Yine atalarımızın ‘hadsize had bildirmenin 40 yetime yetime kaftan giydirmekten daha evla olduğu’ sözünü de unutmuyoruz. Biz bu tür tartışmaların tarafı olmaktan hicap duyuyoruz. Milletimize karşı sorumluluklarımızın gereği olarak bu söz düellosuna girmek mecburiyetine kalmasak inanın hepsini yok sayacak bu vakti ve enerjiyi daha hayırlı işlere teksif edeceğiz.
PİŞKİN BİR ZİHNİYETLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Sınırlarımız boyunca kurmak istediğimiz güvenlik hattını tamamlayana ve tüm terör örgütlerinin başını ezene kadar durmayacağız.
Türkiye Yüzyılı’nın alt yapısını tüm kurumlarımızla adım adım inşa etmekteyiz. Türkiye’nin kaçıracak tek bir fırsatı yoktur. Bir de kifayetsiz muhterislerin hezeyanlarıyla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Pişkin bir zihniyetle karşı karşıyayız.
CHP Genel Başkanı Özel ağzından çıkanı duymuyor. Şimdi de çıkmış Amerikan filosuna secde etmekten bahsediyor. Sayın Özel’i muhatap alsak bize yazık, muhatap almasak millete yazık. Özel oturduğu koltuğun hakkını veremedi. Bay Kemal’in gösterdiği sarı kart dengesini bozdu.
MİLLETİMİZİ HİZMETTEN ALIKOYMAYA ÇALIŞTILAR
Yoldaşımız milletimiz olduğu müddetçe, istikametimizi ne içerdeki ne dışardaki düşmanlar bozabilir. Biz bugünlere milletimizle geldik. Tüm saldırıları milletimizle aştık. Doğruluktan dürüstlükten ayrılmadık. Milletimizle hep hal diliyle konuştuk. Bizi millete hizmetten alıkoymaya çalıştılar. Hukuk dışı uygulamalarla bizi meşru siyaset dışına çekmek istediler. 27 Nisan bildirisini, 7 Şubat MİT krizini nasıl unutabiliriz. Gezi olaylarını, 17-25 Aralık’ı nasıl unutabiliriz. 15 Temmuz ihanetini nasıl unutabiliriz. DEAŞ’ından bölücü terör örgütüne kadar üstümüze salınan cinayet şebekelerini nasıl unutabiliriz. Daha nice saldırıyı hangimiz nasıl unutabiliriz. Bunları unutmadık, unutmayacağız.