GYODER Başkanı Neşecan Çakıcı, devlete ait arazilerin konut projeleriyle değerlendirilmesi kapsamında için proje ödünç verilmesi önerisinde bulundu. Çekici, bu yöntemle kiraların yüzde 50 düşeceğini açıkladı. Barınma problemine çözüm üretmek adına GYODER Yeni Konut Modeli’ni kurguladıklarını hatırlatarak, söz konusu yöntemle kira ücretlerini yarıya düşürmeyi ve kentsel dönüşümü hızlandırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun yükselmesindeki en büyük kalemin kira fiyatları olduğunu belirterek bunun ancak yeni konut arzı ile çözülebileceğini aktarmıştı. Bu açıklamanın üzerine GYODER Başkanı Neşecan Çekici’den kiraları yarı yarıya indirecek formül geldi.
‘MÜLKİYET DEVLETTE KALIYOR’
Arsa mülkiyetinin devlette kaldığını ifade eden Neşecan Çekici, “Devletin elindeki arsalar, gayrimenkul geliştiricilerine belli bir proje dönemi için ödünç verilirse ve kamu-özel işbirliği yöntemiyle seri bir üretim yapılırsa on binlerce konut inşa edilebilir. Arsa maliyeti sebebiyle oluşan fark kiraları yarı yarıya düşürüyor. Bu modelde, kullanıma açılacak arsalarda konutların üretilmesi sağlanırken, arsaların mülkiyeti de devlette kalıyor. Kamunun kiraya veren konumunda olduğu bu modelin finansmanını, sermaye piyasası enstrümanlarını da içine alan çeşitli senaryolarla destekledik. Yani finansman için de devlete yük olmuyoruz, devletten sadece arsa istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çekici, konutta kredi faizlerinin düşmesiyle daha fazla canlanma yaşanabileceğini kaydederek, yüksek faiz oranlarının konut alıcılarının yatırım yapma isteğini baltaladığını, doğru politikalarla gayrimenkulün tekrar en güvenilen yatırım aracı haline getirilebileceğini anlattı.
Gayrimenkul projelerinin hızlanması için kamu ve özel sektörün iş birliği içerisinde olması gerektiğini söyleyen Neşecan Çekici, “Bu konuyu sık sık her platformda tekrar ediyoruz. Uzun vadede, kentsel dönüşümün hızlandırılması ve konut sahipliği oranının tekrar yüzde 70 seviyelerine çıkarılması için kamu-özel işbirliği, hatta belli konularda iş bölümü şart. Çok disiplinli sektörümüzün birçok bileşeni, önemli bir düzeltme ve normalleşme dönemi yaşıyor. Gayrimenkul sektörü Türkiye ekonomisinin kalbidir. Bu her zaman böyleydi, yarın da öyle olacak. Sektörün nabzının daha sağlıklı atmasını sağlamak, ekonomide tekrar çarpan etkisi yaratmak için bazı yenilikçi önlemler, düzenlemeler gerekiyor.” şeklinde konuştu.