Ana Sayfa Arama
Sosyal Medya

    Ünlü yatırım şirketi 2025’in yıldızı parlayacak sektörlerini açıkladı

    2025 yılında ekonomi çevrelerinin gözü kulağı Merkez Bankası’nın faiz politikasında olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizleri düşürmeye kararlıyız açıklaması, bu beklentiyi daha da körükledi. Ancak yine de yüksek faizin geçerli olacağı bir yıl yatırımcıyı bekliyor. Trive Yatırım’ın sektörleri tek tek incelediği son raporu 2025’te yatırım için iştah kabartan alanları ortaya koydu.

    2025 yılında ekonomi çevrelerinin gözü kulağı Merkez Bankası'nın faiz politikasında

    Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (MB) sinyalleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları, 2025’te faizlerde indirimin süreceğini gösteriyor. Enflasyonla mücadeleden daviz verilmeyecek bir yıl olacak. Faizler inse de enflasyon düşse de her ikisinin de etkili olacağı bir yıl yatırımcıyı bekliyor.

    Yüksek faiz ortamının devam edeken, yatırımcılar için hangi sektörlerin fırsat sunacağı sorusuna ünlü yatırım şirketi Trive Yatırım hazırladığı bir raporla cevap verdi.

    Rapora göre 2025’te öne çıkacak sektörler şöyle:

    GAYRİMENKUL VE ÇİMENTO LİSTE BAŞI

    Gayrimenkul sektörü, faiz indirimiyle birlikte yeniden hareketlenebilir. Özellikle deprem bölgelerindeki yeniden inşa projeleri ve kentsel dönüşüm, sektörün büyümesine katkı sağlayacak. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, konut satışları Aralık 2022’den sonra en yüksek seviyesine ulaştı. Bu da talebin güçlü olduğunu gösteriyor.

    Çimento ve gayrimenkul yıldızı parlayacak sektörlerin başında geliyor.
    Çimento ve gayrimenkul yıldızı parlayacak sektörlerin başında geliyor.

    Çimento sektörü, hızlı nakit döngüsü ve hazır beton talebiyle öne çıkıyor. Enflasyon muhasebesinden pozitif etkilenen sektör, kasasına hızlı para girişini en iyi şekilde yönetebilen sektörlerden biri olacak.

    İLETİYİM VE TELEKOMİNAKASYON

    5G teknolojisinin yaygınlaşması ve yıl sonunda yenilenen abonelik tarifeleri, iletişim sektöründe güçlü bir büyümenin işareti. Telekom şirketlerinin gelirleri, özellikle abonelik başına düşen ortalama gelir (ARPU) artışıyla desteklenecek. Ancak dezenflasyon süreci, büyüme hızını yavaşlatabilir.

    SANAYİDE ZOR DÖNEM

    Sanayi sektörünün, 2025’te toparlanma sinyalleri vermesine rağmen büyük bir sıçrama yapması beklenmiyor . Talep daralması ve yüksek maliyetler sektörü zorlamaya devam edecek. Devlet teşvikleri ve düşük faiz ortamına geçiş süreci, bu sektörde canlanmayı daha hızlı tetikleyebilir.

    ULAŞTIRMADA İSTİKRARLI BÜYÜME

    Ulaştırma sektörü, artan ihracat faaliyetleri ve trafik verilerindeki iyileşmeyle öne çıkıyor. Bu sektörde faaliyet gösteren şirketler, stabil kur ortamında kâr marjlarını artırabilir. Ancak küresel ekonomik krizler, sektörü olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak beliriyor.

    ARACI KURUMLAR VE FİNANS KİRALAMADA YÜKSELİŞ

    Açığa satış yasağının kalkmasıyla borsa hacmi artacak, bu da aracı kurumların komisyon gelirlerine olumlu yansıyacak. Finansal kiralama sektörü ise alternatif finansman çözümleri sunarak düşük maliyetli uzun vadeli sözleşmelerle yatırımcılar için cazip fırsatlar ortaya koyuyor.

    OTOMOTİV VE BEYAZ EŞYANIN GÖZÜ FAİZLERDE

    Otomotiv sektörü, yüksek faiz ortamında ciddi talep daralması yaşıyor. Çinli şirketlerin Türkiye pazarına girişiyle rekabetin artması, sektördeki zorlukları adeta katladı. Ancak ÖTV indirimi veya teşvikler gibi olası düzenlemeler, sektöre hareketlilik kazandıracaktır. Faizlerin düşmesi talebi artıracaktır. Kredi kartlarına taksit imkanı gibi hamleleri yakından takip etmek gerekiyor.

    Beyaz eşya sektörü de benzer şekilde zor bir dönemden geçiyor. Dayanıklı tüketim mallarına olan talep zayıflarken, güçlenen TL, yerli üreticilerin ihracatta rekabet edebilmesini zorlaştırıyor.

    ENFLASYONİST ORTAMDA GIDA SEKTÖRÜNE DİKKAT

    Gıda ve perakendecilik sektörü, hızlı stok devir hızı sayesinde güçlü nakit akışı sağlayarak enflasyon muhasebesinden olumlu etkilenmeye devam ediyor. Ancak enflasyon hızının düşmesi ve maliyet artışları, bu sektörün büyüme potansiyelini baskılayabilir.

    Özellikle gayrimenkul, çimento, iletişim ve ulaştırma sektörleri fırsat penceresi olarak öne çıkıyor. Otomotiv ve sanayi gibi sektörler ise düşük faiz ortamına geçişte daha umut vaat ediyor.